Cemal Kaşıkçı davasında son yaşananlar

featured

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın katledilmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davada 3 tanık dinlendi. Tanıklardan biri, konsolosluk önünde beklerken orada çalışan kişinin kendisine, “Ne malum parçalara ayırıp götürmedikleri” dediğini söyledi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, haklarında yakalama kararı bulunan firari 26 sanık katılmadı.

İstanbul Barosu tarafından görevlendirilen bazı avukatların, sanıkları temsil ettiği duruşmada, Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı müşteki Hatice Cengiz ile avukatı da hazır bulundu.

Duruşmada daha önce alınan ara karar gereği tanık olarak dinlenilmesine karar verilen 3 kişinin bilgisine başvuruldu.

Başkonsolosun koruması: Bana “izin yap” dedi

Tanıklardan İstanbul Koruma Şube Müdürlüğü görevlisi ve dönemin Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu Al Otaıbı’nın koruması M.E.S, başkonsolosun olay tarihinde yıllık izinde olduğunu ve bu nedenle kendisine de olay günü için “izin yap” dediğini söyleyerek, “Herhangi bir şeyden şüphelenmedim” dedi.

Araçta hep Arapça konuşulduğunu ve Arapça bilmediği için anlamadığını anlatan M.E.S, “Başkonsolosun şoförü Hakan da olay günü izinliydi ama Hakan’ı o gün arayarak çağırmış. Beni çağırmadı. Hakan’a sorduğumda bana, ‘Büyükçekmece’de alışveriş yaptığını, sonrasında konsolosun amcasının oğlunu havalimanına bıraktığını’ söyledi. Başkonsolos olaydan bir hafta sonra çıkış yaptı” dedi.

“Ne malum parçalara ayırıp götürmedikleri”

Tanıklardan Hikmet Çetinkaya da Turan Kışlakçı’nın kendisini arayarak şoförlük yapmasını istediğini, olaydan sonraki gün konsolosluğa gittiklerini ve konsolosluk önünde gazeteciler dahil bir çok kişinin olduğunu anlatarak, şu bilgileri verdi:

“Konsoloslukta beklerken araçların giriş çıkışını yönlendiren vale gibi biriyle konuştum. Bu kişinin bana, ‘Bunların nasıl bir devlet olduğunu bilmiyor musunuz? Uzaklaşın, boşuna beklemeyin’ demesi üzerine, ben de ‘Kameralar var, nasıl çıkaracaksınız, kaybolamaz’ dedim. Aynı kişi bana, ‘Ne malum parçalara ayırıp götürmedikleri’ dedi.”

“Olağanüstü bir şey vardı ama ne olduğunu anlayamadık”

Başkonsoloslukta şoför olarak çalışan tanık Edip Yılmaz da gördüğü herhangi bir şey olmadığını ve olaydan bir gün sonra haberlerinin olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

“Olay günü biz eksi 3. kattaydık. Bizim bulunduğumuz odanın kapısını kapattı güvenlik müdürü. ‘Ben gelmeden çıkmayın’ dedi. Kapı 20 dakika kapalı kaldı. Daha sonra kapı açıldı. Yarım saat sonra dışarı çıktım. Olağanüstü bir şey vardı ama ne olduğunu anlayamadık. Ben Cemal Kaşıkçı’yı hiç görmedim. Eksi 3. katta bomba patlasa duymayız. Başkonsolosun, çalışan şoförler aracılığıyla haber göndererek rezidansa kimse gelmesin’ dediğini, hatta özel şoförünün denediğini, onu bile almadığını duyduk.” 

Sanıklarla ilgili yakalama kararları ile Turan Kışlakçı’nın aralarında bulunduğu dinlenilemeyen tanıkların zorla getirme kararlarının devamına hükmeden heyet, duruşmayı 8 Temmuz’a erteledi.

Cinayeti dünyaya Türkiye duyurmuştu

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı 2 Ekim 2018’de evlilik işlemleri için gittiği Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda vahşice katledilmişti.

Suudi Arabistan’dan gelen profesyonel bir ekip tarafından işlenen cinayeti dünyaya Türkiye duyurmuştu.

18 gün sonra Kaşıkçı cinayetini itiraf ettiler

Önce cinayeti inkar eden Riyad yönetimi, Türkiye’nin ortaya koyduğu delillerle köşeye sıkıştı ve olaydan 18 gün sonra cinayeti itiraf etmek zorunda kaldı. Baskılar sonucu, Suudi Arabistan’da göstermelik dava süreci başladı.

Riyad yönetimi sorumluların Türkiye’de yargılanması çağrısını geri çevirdi; basına kapalı, şeffaflıktan uzak yargılama süreci başlattı.

İlk olarak konuyla ilgili 21 kişinin tutuklandığı, 5 kişinin idamla yargılanacağı açıklandı ancak yargılanacakların kim olduğuna ilişkin bilgi verilmedi. Daha sonra 10 kişi serbest bırakıldı. 3 Ocak 2019’da Suudi Arabistan’da sanıkların yargılanmasına başlandı.