Cumhuriyet Savcısı Eyyüp Akbulut’un Türkiye’deki koronavirüs sürecinde atılan adımlarla ilgili sosyal medya hesabından bir video yayınladı. Uygulamada olan sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu ve seyahat yasaklarının tamamının hukuka aykırı olduğunu ileri süren Akbulut, “İl idaresi kanunu zikrediliyor. ‘Vali gereken tedbirleri alır’ denmesi bu kısıtlamalar için hiçbir şey ifade etmez. Yoksa vali bizlere aklımızın almayacağı şeyler de emredebilir” ifadelerini kulandı.
Sosyal medya, Eyyüp Akbulut isimli Cumhuriyet Savcısı’nın Türkiye’deki koronavirüs salgını boyunca atılan adımlarla ilgili sözlerini konuşuyor. Salgında hukuk devletine yaraşmayacak uygulamalar görüldüğünü ve bunların büyük mağduriyetlere neden olduğunu iddia eden Akbulut, bugün uygulamada olan sokağa çıkma yasağı, maske takma zorunluluğu ve seyahat yasaklarının tamamının hukuka aykırı olduğunu öne sürdü.
“VALİLER BİZLERE AKLIMIZIN ALMAYACAĞI ŞEYLER EMREDEBİLİR”
Alınan tedbirlerle ilgili olarak il idaresi kanununun zikredildiğini ve işlemlerin 11C ve 66. maddeler uyarınca yapıldığını ifade eden Cumhuriyet Savcısı Eyyüp Akbulut, “Fakat bir kanunda ‘Vali gereken tedbirleri alır’ denmesi bu kısıtlamalar için hiçbir şey ifade etmez. Yoksa vali bizlere aklımızın almayacağı şeyler de emredebilir. Temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasında dar yorum esastır. Kanunilik ilkesi caridir. Bunu bu kanuna istinaden yapamazsınız” dedi.
Akbulut sosyal medya hesabından paylaştığı videoda şu ifadeleri kullandı:
“Aşı ikna timleri kurulup insanlar aşılanıyor ve onay belgesi adı altında bir belge imzalatılıyor. Benim incelediklerimde biyotıp sözleşmesi, hasta hakları yönetmeliği gibi mevzuatın ön gördüğü şartları sağlayan ibareler o metinlerde yer almıyor. Bu metinler hukuken çöp. Çünkü pek çok insanın tereddütleri varken ve bu tereddütler yetkililer tarafından giderilmezken, ortada soruşturma açılmasını gerektirir pek çok iddia varken aydınlatılmış rızanın varlığından bahsedilemez.
“BEN İŞİM GEREĞİ GEREKLİ CESARETİ GÖSTERİYORUM”
Aşının prospektüsünde yer alan yan etkiler, ikazlar dahi o metinde yazmıyorken, ortada aydınlatılmış rıza var denemez. Ben aşı karşıtı birisi değilim, mesleğim icabı adıma aşı tanımlandığı için araştırmaya başladım. Ve araştırırken de medyada bilimsel verilerle de desteklenen, tıp sahasında uzman kişilerin beyanlarını, raporlarını gördüm. Bunlar kan dondurucu ifadeler. Cumhuriyet savcısı bunları ihbar kabul edip soruşturma yapmak zorunda. Fakat bu dillendirildiği zaman insanlar cesaret edemiyor. Ben işim gereği gerekli cesareti gösteriyorum.”