Habertürk TV’den istifa eden ekran yüzü Veyis Ateş, Sedat Peker’in açıklamalarından sonra Sezgin Baran Korkmaz ile gündeme gelen ses kayıtları hakkında konuştu. Sezgin Baran Korkmaz ile görüşmesini ve 10 milyon euro iddiasını yalanlayan Veyis Ateş’e program sunucusu gazeteci İsmail Saymaz, “Doğru söylemiyorsun, ben ses kaydını dinledim” diyerek karşı çıktı.
Hakkında karapara aklama soruşturması bulunan Sezgin Baran Korkmaz için arabuluculuk yaptığı iddia edilen sunucu Veyis Ateş, Halk TV ekranlarında açıklamalarda bulundu.
Halk TV’de İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan Veyis Ateş, Sezgin Baran Korkmaz ile Temmuz 2020’de Bodrum’da bir arkadaşının teknesinde tatildeyken tanıştığını söyledi. Paramount Otel’ Cihan Ekşioğlu’nun davetlisi olarak gittiğini ve burada Korkmaz ile tanıştığını söyledi.
Programda İsmail Saymaz’ın soruları ve Veyis Ateş’in verdiği yanıtlar şöyle:
İsmail Saymaz: Sezgin Baran Korkmaz’la ne zamandan beri tanışıyorsun?
Veyis Ateş: Geçtiğimiz temmuzun 20leri ya da 30larından tanıyorum meşhur otele davetli olarak gittim. O günlerde oraya davetli olarak gitmedim o günlerde zaten bir arkadaşım teknesinde tatildeydim
“ARKADAŞLARIMIN TEKNESİ”
İsmail Saymaz: O tekne senin değil miydi?
Veyis Ateş: O tekneye bindikten, yani İstanbul’a döndükten sonra orada çekildiğim bir fotoğrafı attım. Bir arkadaşım yorum yaptı. Bizim aramızda geçen diyalogdan sonra bugünlerde benim bir teknem olduğu… benim hiçbir zaman bir teknem olmadı, arkadaşlarımın teknesi.
“CİHAN EKŞİOĞLU BENİ DAVET ETTİ”
İsmail Saymaz: Paramount Otel’de kimin konuğuydun?
Veyis Ateş: Paramount Otel’e 2015’den beri arkadaşım olan Cihan Ekşioğlu beni davet etti. Ben Cihan Ekşioğlu’nun davetlisi olarak gittim. Bir defa gittim hayatımda iki gün kaldım, para ödemedim. Davetli olarak gittim. Bu ve benzeri davetlere, konferanslara zaten gittim. Daha lükslerini de gördük, kaldık. Daha lükslerine davet edildik. Bir ev davetlisi olarak gittik. Kaldığım sabahın ertesi günü kahvaltı yaparken birisi kahvaltı sofrasında kalktı yanıma geldi. ‘Merhaba ben Sezgin Baran Korkmaz’ dedi. Tanışma bir. Bu temmuz dediysem eylül, ekim gibi olabilir. İstanbul Beylerbeyi’nde bir balıkçının kapısında ikinci kez tanıştık. Biz arkadaşlarımla kendi Instagram hesabımda goygoy yapıyoruz. Yarından itibaren bakılsın bugüne kadar benim bir teknem olmuş mu? İş adamı bir arkadaşımla onun teknesinde bir fotoğrafım var onu da linç ettiler. Pazartesi gününden itibaren teknem, villam, boğazda villam var mı, ben kendim soruşturulmasını isteyeceğim. Ailemde, yakın arkadaşlarımda, benim üzerimden bir servet çoğalması var mı buyursunlar araştırsınlar.
“BEN ARAMADIM O BENİ ARADI”
Kasım olabilir aralık olabilir ne zaman yurtdışına çıktığını hatırlamıyorum. Yurtdışına çıktıktan bir ya da iki hafta sonra bir ortak tanıdığımız dedi ki ‘Sezgin Baran Korkmaz yurtdışında biliyorsun başına gelenleri’ dedim ki ‘bilmiyorum’. ‘Seni aramak istiyor’ dedi, ‘arasın’ dedim. ‘Ben çok mağdur edildim’ dedi. 5 Ocak olamaz ondan daha öncedir. Ben aramadım o aradı beni. ‘Senden ricam, Sayın İçişleri Bakanı beni yanlış anlıyor, ben şöyle mağdur edildim bu mesajı iletir misin?’ dedi. ‘Ben bugün yarın Ankara’ya gidebilirim gittiğimde iletirim’ dedim. Bundan 2 ya da 3 gün sonra sayın bakana dedim ki ‘Bu SBK diye birisi var beni aradı’ dedim. ‘Açmasaydın’ keşke dedi. ‘Bana böyle böyle şeyler söyledi’ dedim. ‘Bunların hiçbiri doğru değil onun hakkındaki iddialar çok daha muhtelif eğer böyle düşünüyorsa Türkiye’de yargı var gelsin teslim olsun…’
“BEN YARDIMCI OLMAYA ÇALIŞTIM”
Saymaz: Sen bir gazetecisin. İki defa tanıştığın biri senden bir bakana bunu iletmeni istiyor neden kabul ettin bunu?
Ateş: Bunu kabul etmemin sebebi, çoluğum çocuğum Türkiye’de ben burada mağdur oldum, yalnız kaldım, yanlış anlaşıldım… Bana ulaşıyor. Şu bakanlıkta, bu bakanlıkta atamalarda telefonlar geliyormuş ya bana… Çoluğum çocuğum var insanların bu tür düştüğü durumlarda aradıklarında ben yardımcı olmaya çalışırım. Her arayanın değil.
“NEDEN ARANDIĞIMI BİLMİYORUM”
Saymaz: Kara paradan aranan bir adamı neden bakana iletiyorsun
Ateş: Neyden arandığını bilmiyorum. Böyle bir mağduriyetini iletiyor bana. Ben de sayın bakana iletiyorum. O beni arıyor sonra diyorum böyle böyle senin anlattığın gibi değil.
“HATAYA DÜŞTÜM”
Saymaz: SBK diyor ki benim avukatımı bulmuş avukatım üzerinden ısrarla bana ulaşmaya çalışıyor
Veyis Ateş: Büyük harflerle bir kez daha söylüyorum ki ‘Ben onu aramadım’. Ben SBK ile ömrümde iki defa karşılaşmış adamım. Ortak arkadaşımız diyor ki bana ‘Bu adam mağdur edildi bu mesajını iletir misin?’ Üstümde Habertürk gibi bir kurumun adı vardı. Artık yok. Bundan artık arındım. Böyle bir gaflet, dalaletten dolayı bütün seyircilerimden özür diliyorum. 2006’dan beri haber anlatan bir insan olarak böyle bir yanlış, hataya düştüm.
“ONUN MESAJINI İLETTİM”
İsmail Saymaz: Hatadan kastın ne?
Veyis Ateş: O telefona cevap vermek ve gidip bakana söylemek. Bakan bana ‘Keşke açmasaydın’ dedi. Biz sayın bakana onun mesajını ilettim. Sonrasında asla bir temasımız olmamış. Aradan bir ya da iki hafta ya da bir aylık bir zaman geçti tekrar arandım. ‘Abi çok zor durumdayım’ dedi. Sen koskocaman SBK’sın kocaman avukat ordun yok mu? Abi ne gerekiyorsa yapayım, vereyim. Benim çoluğum çocuğum burada…
“SEVİLAY YILMAN’IN ANLATTIĞI KONUŞMA BANA AİT DEĞİL”
İsmail Saymaz: Sevilay Yılman’ın yazdığı konuşma sana ait değil mi?
Veyis Ateş: Anlatacağım. Sevilay Yılman’ın anlattığı konuşma bana ait değil. Bu konuşma 7 Ocakta mı yapılıyor? Ben 10 milyon avro istemişim değil mi? Santajda, tehditte bulunmuşum. Bu zamana kadar neredeyiz? 16 Mayıs tarihinde ben bir televizyon programında SBK bana bir mesaj atmış. Mesaj da Emre Uslu’nun attığı bir tweet.
İsmail Saymaz: Lobilerden, kliklerden bahsetti dedin. Bu kaç tarihli konuşma?
Veyis Ateş: Emre Uslu bir tweet atıyor. Veysi Ateş, SBK’dan 10 milyon TL koparmış bunu da İbrahim Kalın ile paylaşmış. Yayın bitti bu tweeti ve SBK’nın aramasını gördüm. Aradım, “Abi bu FETÖ’cülerin Allah belasını versin. Sen bana yardımcı olmaya çalıştın, görüyor musun neler oluyor?” dedi.
10 MİLYON EURO İDDİASI
İsmail Saymaz: 10 milyon avronun geçtiği bir diyalog yok mu?
Veyis Ateş: Böyle bir talep aramızda geçmedi. 10 milyon euro istedim.
Saymaz: Neden istedin?
Veyis Ateş: Diyelim istedim, 10 milyon avro bana geldi ya. 10 milyon euro kaç para yapar? Bunu nereye saklayabilirim. İstemedim diyorum.
İsmail Saymaz: Klikler ve lobilerin geçtiği konuşma.. Ne oldu o konuşmada?
Veyis Ateş: İçişleri Bakanı bu adam gelecek teslim olacak diyor ya. Bu adam bana bu ülkede lobiler, klikler var diyor ya… Bundan ne anlarsın? Lobiler var klikler var sen bana gönder 10 milyon avro ben bunu işi çözerim diyeceğim…
“YALAN SÖYLÜYORSUN”
İsmail Saymaz: Böyle bir konuşma olmadı mı?
Veyis Ateş: Böyle bir konuşma yok.
İsmail Saymaz: Yalan söylüyorsun. Ben bu konuşmayı dinledim. Sen bu konuşmada diyorsun ki, “Senle ilgili beklenti ve istediklerini sesini çıkarmadan bir süre sakince beklemen lazım. Samimiyetini göstersin gerekeni yaparız dediler” O da sana diyor ki “Samimiyetimi nasıl göstereceğim abi.” Sen diyorsun ki; sana söz ettiğim zamanı meblağı istiyorlar. Korkmaz, 10 milyon avroyu gösterdiğim zaman… Sen diyorsun ki, onlar çok güçlü pozisyonda olduğu için olur mu olmaz mı diye sormadım. Burada 10 milyon avro geçiyor. Korkmaz’dan bir meblağ talep edildiğini söylüyorsun. Bunu nasıl açıklıyorsun
Veyis Ateş: Bu kayıt neredeyse bana da verin ben kendi ellerimle götüreyim bu bir dinlensin. 7 aydan beri çıkmayan konuşmam neresi önü neresi arkası bilmediğim bir konuşmadan bahsediyorum. Ben böyle bir konuşma yapmadım, 10 milyon avro istemedim.
“BU CÜMLELER BANA AİT DEĞİL”
İsmail Saymaz: Sana söz ettiğim meblağı istiyorlar dedin mi?
Veyis Ateş: Bana ait değil cümleler. O taraf kim. Başka ne demişim?
Saymaz: “Şimdi patron memleket hayalin var. Burada elini kolunu sallaya sallaya gezmek var. Gelme noktasında sana bunu yapan klik ve lobi onlarla masaya oturmak lazım” O da sana diyor ki, “Benim adıma masaya otur” sen de “Nasıl istersen” diyorsun.
“BÖYLE BİR GÖRÜŞME YOK”
Ateş: Böyle bir görüşme yok. Bu adamın bana anlattığı dertleri var.
Saymaz: Sen birileriyle görüşmüşsün. Belli klik ve lobiler adına para talep ediyorsun
Ateş: O klik ve lobiler kimse araştırılsın. 7 ocakta, bir hafta öncesinde bir hafta sonrasında konuştuğum kayıtlar ortaya çıksın.
Saymaz: “Sizin adınıza konuştuğuma göre ortada bir hakemlik yaptığıma göre” diyorsun ve kendini Korkmaz’a böyle tanıtıyorsun. Bu konuşma ile senin anlattıkların örtüşüyor.
Ateş: Ben hiç konuşmadım, bana dertlerini anlatmadım demiyorum ki. Bu konuşma 7 aydır nerde?
“PARA İSTEMEDİM”
Saymaz: Sen para istedin mi?
Ateş: İstemedim.
Saymaz: Birilerinin bir meblağ istediğinden söz ettin mi?
Ateş: Söz etmedim.
“BEN BU PARAYI NEREDE SAKLAYABİLİRİM”
Saymaz: Birileri adına Korkmaz’ın sorununu çözmek adına görüştün mü?
Ateş: Birileri ile görüşmedim. Bir kişi ile görüştüm. Devletin İçişleri Bakanı’na söyledim. 7 Ocak’ta bakan Diyarbakır’da ben İstanbul’dayım. Bu benzer hikayeleri balyozda, 17-25’de görmüştük. Kırk yıl düşünsem böyle bir hikayenin öznesi olacağım… Diyelim bir an için nefsime yenik düştüm. 10 milyon avro 10 küsur trilyon yapıyor. Ben bu parayı nereye saklayabilirim, hangi bankaya koyabilirim? Basit bir hesap ya.
Saymaz: SBK’ın senden birden çok konuşma yaptığı ve senden sorununu çözmek için yardım istediği anlaşılıyor. Benim dinlediğim konuşmada bir meblağdan söz ediliyor. SBK bu gücü nerden alıyor?
Ateş: Devletin içişleri bakanı diyor ki gelecek yargıya teslim olacak. Ben bunu ona iletiyorum. Ben kimim ki hangi klik hangi lobiyi bulacağım. Nereye sokacağım, nerede saklayacağım ben bu parayı.
“BU MEVZULARI ÇOK DİLLENDİRMESİN”
Saymaz: Peki neden 10 gündür sustun?
Ateş: Ben bugün 14.30-15.00 gibi uyandım telefonum çaldı. Beni birisi aradı ismini vermeyeceğim. “Ya bu SBK beni aradı. Bu akşam Halk TV’ye çıkacakmış. Bu mevzuları çok dillendirmesin..” Sen ne diyorsun dedim ya?
İsmail Saymaz: SBK herhalde şu an izliyordur, bu ithama dair bir açıklamayı bana gönderecektir.
Veyis Ateş: “Bu akşam Halk TV’ye çıkacakmış benden bahsetmesin. Hak desin hukuk desin” bunu kim söyledi söylemeyeceğim. Yarın bir gün sorulursa bu ismi vereceğim. Madem bizim böyle bir hikayemiz var, madem ben bugün konuşacağım niye bugün bana mesaj yolluyorsun.
“KAFAMI UZATIYORUM METEOR YAĞMURU”
İsmail Saymaz: Bu senin 10 gündür konuşmadığın gerçeğini değiştirmez.
Veyis Ateş: Kafamı uzatıyorum dışarda bir meteor yağmuru. Bir gün yalım, bir gün teknem çıkıyor. Bir de üstümde Habertürk gibi bir kimlik var. Habertürk ekran yüzü olarak açıklama yapıp kuruma zarar vermek mi beklemek mi? Bundan sonra da çıkacak.. Şöyle sosyolojinin içerisindeyiz. 2006 yılında televizyona çıktım. Oradan Habertürk’e geldim. Bir hafta 10 gündür….
10 BİN EUROLUK PALTO İDDİALARI
İsmail Saymaz: Senin hakkında çok iddialar var.
Veyis Ateş: Tırnak içinde medyanın monşerleri bu çocuk dün TV Net’ten geldi bugün buradan buraya geldi. Çok pahalı kravatlar takıyor.
İsmail Saymaz: Palton 10 bin euro, şapkan da 600 euro. Nasıl olur bu?
Veyis Ateş: Benim babam emekli bir din görevlisi, emekli olduktan sonra yıllarca zeytin ticareti yaptık orta halin biraz üstünde bir aileydik. Bugünlere geldik ve bugünlerde kazandığımız bir paramız var.
“‘PEKER’DEN ÇEKİNİYORUM’ DİYE BİR ŞEY DEMEDİM”
İsmail Saymaz: Bir haftadır neden susuyorsun neden konuşmuyorsun?
Veyis Ateş: ‘Peker’den çekiniyorum’ diye bir şey demedim. Paltomu terzide diktirdiğim için 6-7 bin lira ödemiş olabilirim. Kaşkol da onun hediyesi, fötr şapka da orada kafama taktığım bir şapka. Bir hafta sustum, herkes eteğindeki taşları döksün, üzerimdeki kurumsal kimlik kalksın… Katım, villam, teknem çıkmadı mı?
İsmail Saymaz: Birinden 10 milyon avro istemekle aynı şey mi? Ben senin ağzından meblağ çıktığını işittim. Sen yok diyorsun, ben işittim.
“YALIM YOK”
Veyis Ateş: Pazartesi günü birkaç yıldır ne kazanmışım ne kaybetmişim hepsi için suç duyurusunda bulunacağım.
İsmail Saymaz: Yalın var mı?
Veyis Ateş: Yalım yok.
İsmail Saymaz: Boğaz’da oturuyor musun?
“BOĞAZ’DA OTURMUYORUM”
Veyis Ateş: Boğaz’da da oturmuyorum. Bekledim eteklerindeki taşları dökülsün, kurumsal kimlik çıksın. 10 milyon avro aldım, 10 milyon avroyu sağlık bakanlıklarında işler yaptım falan ya… 2+1 3900 TL kira ödediğim, 250 lira aidat ödediğim bir evde oturuyorum. Eşimden ayrıyım 7-8 yıldır. Eşim ve iki çocuğum 2+1 evde oturuyorlar. Oğlumun odası apartman boşluğuna, kızımın odası karşı apartmana bakıyor. Mersin’de ailemden kalan zeytinlikler, portakallıklar, evlerimiz, işletmelerimiz var. İstanbul’da zemin katta bir dairem var. Kendim orda oturmuyorum 2 sene önce de İstanbul Hereke’de 700 bin TL’ye aldığım 2 senedir kredisini ödediğim bir evim daha var. Bütün mal varlığım bu. Ben Habertürk Genel Müdürlüğü sürecinde takriben ayda 30 bin TL kazanan adamım. Beymen, Vakko giyiyormuşum falan filan.. Ben Habertürk’e gece spikeri olarak geldiğimde, BMW’ye biniyordum. Genel müdür oldum şirketim bana Audi tahsis etti. Sonra çok heveslendim bir Mercedes aldım. 6-7 ay kullandım geri sattım. Devlet bana Mercedes tahsis etmedi.
İsmail Saymaz: Peker’in iddiasına göre, İçişleri Bakanlığı sana Mercedes, çakarlı araba, koruma tahsis etti.
“KORUMAM VAR SADECE”
Veyis Ateş: Etmedi. 3 yıldır korumam var. Ekrana çıkıyorum… Korumam var sadece.
İsmail Saymaz: Sedat Peker’le tanışıyor musun?
Veyis Ateş: 2016 yılı, 2017 olabilir Kuruçeşme’de bir mekanda, 3-4 saat 4-5 kişi oturduk yemek yedik sohbet ettik. Ne siyaset, ne para alışverişi ne iş konuştuk. Hayatımızda bir kere böyle tanıştık.
İsmail Saymaz: Sonra gidip Habertürk’te onunla söyleşi yapmayı teklif ettin mi?
Veyis Ateş: Kenan Bey’e söyledim. Yok dedi. Bunun dışında ne selam aldık, ne selam gönderdik ne bir telefon görüşmesi oldu.
SAĞLIK BAKANLIĞI’NA CİHAZ SATTIĞI İDDİALARI
İsmail Saymaz: Sağlık Bakanlığı’na tıbbi cihaz sattığın doğru mu?
Veyis Ateş: Suç duyurusunda bulunacağım bu iddiaya. Sağlık Bakanlığı’nda ya da hangi bakanlığında hangi ihaleye müdahale etmişim? Pazartesi günü de bir suç duyurusunda bulunmaya hazırım.
İsmail Saymaz: Bir bakan yardımcısından bahsediliyor. Sağlık Bakanlığı’nda bu kişi üzerinden tıbbi cihaz ya da maske kit ya da ilaç satışına aracılık ettiğin iddia ediliyor. Doğru mu?
Veyis Ateş: Doğru değil.
İsmail Saymaz: Sen aramışsın, belli klik ve lobilerle görüşmüşsün. Avukatını ısrarla arayarak onunla temas kurmaya çalışmışsın.
Veyis Ateş: Avukatı da isterse bağlansın. Ben mi aramışım avukatı, avukatı mı beni aramış. Benim sayın bakana, Habertürk gibi bir kurumdan yollarımı ayırmama sebep olan o hatayı yaptığım sayın bakana dedim, sayın bakan dedi ki gelecek Türk yargısına teslim olacak dedikten sonra bunun arkadaşları mı tutuklanmış… Ben onun avukatını mı aramışım, bir dolarını bir eurosunu mu almışım pazartesi günü kimi gönderecekse suç duyurusunda bulunsun. Az önce sana kaç paralık evde, çocuklarımın hangi evde oturduğunu, bindiğim arabayı anlattım. Onun dışında son 10 yılda, 20 yılda babamın servetine varıncaya kadar hepsi araştırılsın ki ben nasıl bir yalıda oturuyormuşum, nasıl bir para harcamam varmış ve nasıl bir para trafiği yönetiyor muşum?
İsmail Saymaz: Neden durup dururken böyle işlerde ismin geçiyor?
Veyis Ateş: Sen ben hepimiz o yanındaydık. Sayın soylu ile yaptığımız yayında o yayında da üstümde baskı vardı. Onu sor bunu sor… sayın bakanı aldığımız yayında sonrasında bir sürü yazı yazıldı. Bu programı Veyis organize etti… Ne olduysa ben içişleri bakanı ile yayın yaptıktan sonra Sedat Peker, “Tam İsmail soru soracak tak kelepçe vuruyorsun” diyor. Salı günü grup toplantısında sayın Devlet Bahçeli, 23 gündür İçişleri Bakanı ile ilgili bir açıklama yoktu. Salı günü Devlet Bahçeli, çarşamba günü sayın cumhurbaşkanı bir açıklama yapıyor. Perşembeden itibaren, Sedat Peker’in iddialarının sonrasında SBK’nın iddiaları içerisinde bulunuyorum
BAKAN SOYLU İLE HABERTÜRK’TEKİ YAYIN
Veyis Ateş: O yayından sonra geldi bunların hepsi benim başıma. Murat Karayalın’ın, Sedat Peker’in, Sezgin Baran Korkmaz’ın nefret ettiği bir adamı ağırladık, soru sorduk diye arka planına ilgili bir sürü şey yazıldı. Şimdi ilk defa açıklıyorum. Sayın bakan beni aradı, ‘Ben Habertürk’e çıkmak istiyorum ‘dedi. ‘Hay hay sayın bakanım, kimlerle… Günlerdir konuşulan bir isim. İsmail Saymaz, Merdan Yanardağ, sen, Mehmet Akif Ersoy, Kübra par… yayını organize ettik.
“İÇİŞLERİ BAKANI’YLA BEN TANIŞIRIM”
İsmail Saymaz: Sayın bakan neden seni arıyor da kanalı aramıyor?
Veyis Ateş: Siyasetçiler aramazlar mı? 1999’dan beridir sayın İçişleri Bakanı ile ben tanışırım. Bütün bugüne kadar ağırladığım yayınlarda kendisini defalarca ağırladım. O günkü yayında beraberdik… Ondan sonra başlıyor her şey.
İsmail Saymaz: Reklam arasında Erdal Aras diye birinin seni aradığını iddia etti.
Veyis Ateş: Erdal Aras ile biz Doğru Yol Partisi’nde 2004-2006 arasında birlikte çalıştık. İl yönetimindeydik. O yayın arasında bana gelen ilk telefon değil ki. Yayından önceki temmuz-ağustos aylarında oğlunun düğünü için aradı, görüştük. Bir de o gün biz yayın arasındayken 20 yıldır tanıştığımız adam insan biraz da bizden bahseder, biraz meşhur olalım falan diye şakalaştık.
“SEDAT PEKER’DEN ÖĞRENDİM”
İsmail Saymaz: Peker’in adamı mı?
Veyis Ateş: Bilmiyorum, o zaman da bilmiyordum. Sedat Peker’den öğrendim. Ne olduysa o yayından sonra gelmedi mi başımıza.
İsmail Saymaz: Anladığım kadarıyla sen sayın bakanla 2005’li yıllardan beri tanışıyorsun.
Veyis Ateş: 1999. 2001’de benim nikah şahidimdir. İstanbul il başkanıyken ben de kendisine danışmanlık yapıyordum.
İsmail Saymaz: Sezgin Baran Korkmaz yayına tekrar bağlanmak istiyor. Biz kendisini sınırlı bir iddia için yayına almıştık. Yanlış anlaşılma olmuş.
Veyis Ateş: Türkiye’de aranan bir adamdan bahsediyoruz. Uluslararası bir krize sebep veren, şu ekranlarda da hukuki bir sıkıntıya sebep olacak bir adamla muhatap olmak istemiyorum. Neyse sorusu versin cevaplayalım. 10 milyon avro istemiş miyim? Türkiye’ye gelsin, Türk yargısına neyi teslim edecekse etsin ondan sonra hep birlikte görelim
İsmail Saymaz: Senin mesleki yükselişin… Aslında sen din öğretmenisin…
Veyis Ateş: 2001den 2009 yılına kadar yaptım. Bahçeşehir Kolejleri’nde.
İsmail Saymaz: Bu yükselişin siyasi ilişkilerin sayesinde mi oldu?
Veyis Ateş: 2002 yılında AK Parti iktidarda Doğru Yol Partisi değil. 2006 yılında ben televizyonculuğa başladığıma göre, 2006’dan 2021 yılına kadar ben demek ki öyle bir siyasi ilişkilerim var ki hiçbir programının izlenmiyor, reyting almıyor sırf siyasi ilişkilerimden dolayı beni ekranda tutuyorlar. Öyle bir hikaye düşeceğim ki, günlerdir yıllardır haberlerini yaptığım işlerle ilgili o kadar cahilim ki, adamın bir tanesine böyle bir zor durumunda açıktan diyeceğim ki sen bana 10 milyon avro gönder ben senin bu işlerini halledeceğim… ben neymişim be. Ben nasıl ilişkiler ağına sahipmişim ki yatım, katım varmış. Süleyman Bey siyasette 14-15 yaşından beri sokaklarda afiş asmaktan bu yerlere gelen birisi. Benle alakası 1999-2000 yıllarında yollarımızın kesişmesi. Benim nikah şahidim olması… Bir televizyon programı sonrası Murat Karayılan’ın, Sedat Peker’in, Sezgin Baran Korkmaz’ın yüklendiği bir adamın içerisinde sayın Binali Yıldırım, Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Sayın İçişleri Bakanı’nın, Sayın Mehmet Ağar’ın isminin geçtiği hikayede ben bu hikayenin neresindeyim? 10 milyon avrosunda mıyım nerede bu para?
“BEN NE YAŞADIĞIMI BİLİYORUM”
Sezgin Baran Korkmaz yayına telefonla bağlandı:
Veyis Ateş çok haklı. Diyor ki, ‘O kayıt vardı, neden bugüne kadar dinletmedi?’ diyor. Kaydın hepsini dinlediniz, Veyis Ateş’in gözüne bakıp ‘Yalan söylüyorsun, ben kaydı dinledim’ demeniz lazım, o kadar. Hepsini okudunuz zaten. Kaydı siz dinlediniz. Hepsini tek tek dinlediniz. Benim hukukçularım, tanıdığım yüzlerce insan var. Sizce hangi biriniz benim Veyis Ateş’i arayıp, “Veyis bey lütfen bana yardım et, çoluk çocuğum perişan” diyebileceğimi düşünüyorsanız buna bir şey diyemem. Veyis Ateş’in kimin vasıtasıyla bana ulaştığını, bunların hepsi savcılığa verilecek kaydın içinde duyuluyor. 10 milyon avro istendi ama vermedim. Ben bu olaylar olunca, ben öyle bir şeyle boğuşuyorum ki ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Ben ABD’de hakkımda Türkiye’de mallarına el koyun diye bir talep yok. Ben ABD’de kara para aklamaktan ne yargılanıyor ne de aranıyor. Ben ne olduğunu, ne yaşadığımı biliyorum.
Veyis bey benden, Ankara’da bir görüşme yaptığını hukuki problemi çözmek için değil problemi yaratan klik ve lobi olduğunu, onlara bunu vereceğini dile getirdi. Neden bugün açıklamak mecburiyetinde kaldı? Biraz önce kendi de söyledi. Emre Uslu bir tane tweet paylaştı. Orada bir isim geçti, İbrahim Kalın. Ben hayatım boyunca İbrahim Kalın’ı görmedim, bir kere gördüm ‘merhaba’ dedim. İbrahim Kalın da kimseyle böyle samimi olan biri değil. Sedat Peker’in açıklamaları sonrası Veyis Ateş’in odasına bir gazeteci gidiyor ‘Bu nedir?’ diyor. O gazeteci bana ‘Sen İbrahim Kalın’la’ deyince kan beynime sıçradı. Sen insanları kirletmek için bu kadar mı çaba gösterdin ya? Bu adam kendi kirli yüzünü örtbas etmek için, başkalarına konuyu çektiği için ben Sevilay’a kaydı dinlettim. Sevilay sadece bunu yönetime dinletecekti.
İsmail Saymaz: Size klik ve lobi derken kimi kastetti?
Sezgin Baran Korkmaz: Ben bunu kastetti demem. Beyefendinin kendisi orada. Benim çocuğum 6 aydır tedavi göremiyor aşağılık herif. Yalan söylüyor.
Veyis Ateş: Bana aşağılık herif diyen bir adamla polemiğe girmem.
Sezgin Baran Korkmaz: Lobi diye benden para isteyen kendisi, onu açıklaması lazım.
Veyis Ateş: Doğru söylediğinde mutabık kaldığımız tek şey şu hukuk önünde… Bir de az önce bütün belgelerimi alacağım geleceğim, yarın Türkiye’ye gelmezsem… bekliyoruz kendisini. Bir kez daha tekrar ediyorum ki, benim bir kliğim bir lobim yok. Ben bir klik ve lobim adına 10 milyon dolar, avro, pound istemedim, almadım. Buradan da bütün yargıya, adalete sesleniyorum ki versin ispatlarını ben de gidip savunmamı vereyim.
İsmail Saymaz: Soyluyu koruduğuna dair bir eleştiri var yanıtını nedir?
Veyis Ateş: Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanının benim onu korumama ihtiyacı mı var? Nereye kadar koruyabilirim? Yayında mı? Yayında ne kadar korudum? Hepsinin kayıtları var. Bugün böyle olacağını gerçekten hiç düşünmezdim ama şu bir haftalık zaman içerisinde o kadar çok şey yağıyor, akıyor, duyuyorum ki.. Bunları biriktireceğim, bunlar geldiğinde hepsi elimde toplandığında hiç tahmin etmediğim ne kadar insan varmış. Bunları da görmek kısmet oldu.
İsmail Saymaz: Neden savunma vermedin de istifa etmeyi tercih ettin?
Veyis Ateş: Bir savunma verseydim, bir hikaye anlatsaydım. Bir gün Mercedes’im, bir gün yatım çıktı. Bundan sonra da çıkacak, bunları da yargıya taşıyacağım. Bekledim ya, herkes bir eteğindeki taşları döksün. Bir de ben kimsenin ablası, abisi değilim. Kimse beni abla olarak abi olarak aramış değil. Şu ana kadar gördüğüm bir tablo var.
İsmail Saymaz: Çakarlı araban var mı?
Veyis Ateş: E tabi polis korumanız olunca da çakarlı araç oluyor. Özel bir Mercedes araç tahsis edilmedi. Az önce bana ağır hakaretler eden bu adamı iyilik meleği, çocuğunun sünnet töreninde böyle çok güzel şeyler yapan, memleketin muhtelif yerlerine okul yapan bir insandan böyle küçük bir tanrıcık oluşturan, az önce bana hakaret eden, sabahleyin bana mesaj gönderen.. Çok ilginç bir profille uğraşıyoruz. Varsa bir derdin gel Türk yargısına teslim ol.
İsmail Saymaz: Afrin operasyonu döneminde oraya gitmiştin? Çevirmen galiba olduğundan farklı çeviriyor buna dair eleştiriyorsun buna ne diyorsun?
AFRİN RÖPORTAJI
Veyis Ateş: Ben Kürtçe bilmiyorum. Afrin’e ikinci yada üçüncü giden gazeteciydim. Ben soruyorum o tercüme ediyor onun tercümesini ben yayına veriyorum. Ben Kürtçe bilsem bu böyle bir şey değil derim. Ortada editöryel bir hata olmuş olabilir. O günlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ÖSO ile hareket ediyordu. Yanlış hatırlıyor olabilirim güya ‘Biz burada ne OSÖ, ne PKK istiyoruz’ diye çevirmiş AFAD yetkilisi. Aslında tam tersi şeyler söylemiş. Ben Kürtçe bilmediğim için yayına biz bu şekilde verdik, bilseydim böyle olmazdı.
İsmail Saymaz: Geçen yıl HDP’lileri kanala davet etmeyeceğinizi, bunun bir tercih olduğunu söyledin…
Veyis Ateş:Bugün de aynı görüşteyim. ‘Terörle arasına mesafe koymadıktan sonra ekrana çıkmamalılar.’ Bunu ben, Didem, Mehmet Akif söyledi. O sırada inanılmaz bir saldırı geldi üzerimize. O zaman da koruma tahsis edildi hepimize. Kendini güvende hissetmek istiyorsun. O Habertürk’ün kurumsal, bence çok yerinde bir kararıydı.
İsmail Saymaz: Çözüm sürecinde buna zıt fikirlere sahiptin
Veyis Ateş: Devlet politikası buydu…
İsmail Saymaz: Kürt sorununa bakışın devletin bakışının değişmesiyle paralel değişti, öyle anlıyorum.
Veyis Ateş: Sadece buna bağlamayalım.
İsmail Saymaz: Koruma kararına istinaden verilen kişilerin çakar lamba takması yasak diyor.
Veyis Ateş: Benim yanımda bir koruma polisim var, bir de şirketimin bana verdiği şoförüm var.
İsmail Saymaz: Paramount Otel’de 2 gün kaldığını söyledin değil mi?
Veyis Ateş: Bir kereye mahsus bir ya da iki gün. Ben oraya tatile gitmedim. Ben zaten bodrumda tatildeydim.
İsmail Saymaz: 12 gazeteci topluluğu var mı? SBK’dan para alan, maaşa bağlanan kimseler var mı?
Veyis Ateş: Duyduklarım var. İspatlamadığım şeyi burada nasıl söyleyeyim.
“BİRAZ MESAFELİYİM”
İsmail Saymaz: Gazeteciliğe devam etmeyi düşünüyor mu diye soruyorlar?
Veyis Ateş: Mesleğim bu benim. Şimdi üstünden tır, tanker geçti.. Tekrar aynı şeyi düşünür müyüm… Önce biraz çocuklarıma, kendime vakit ayıracağım biraz mesafeliyim.
İsmail Saymaz: Başka bir gelirin var mı?
Veyis Ateş: Başka bir gelirim yok. Bundan sonra alacağımız tazminatımla oturup geçineceğiz.