Edremit ilçesinde Gizem Deniz Özkan, 2.5 yaşındaki oğlu Alparslan ve kucağındaki kızı Beren Ada ile birlikte bir kafeye gitti. Özkan masada otururken, bebeği Beren Ada’nın ağzına bir parça karpuz verdi. Karpuz, minik bebeğin boğazına kaçtı. Boğazını tıkayan karpuz nedeniyle nefes almakta zorlanan ve fenalaşan bebeğini fark eden Özkan, oturduğu koltuktan kalkıp yardım istedi.
YARDIMA KAFEDEKİ DOKTOR KOŞTU
Bu sırada öğle yemeği için aynı kafede bulunan Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Siahmet Atlı yardıma koştu. Dr. Atlı, Beren Ada’ya müdahale ederek karpuzu çıkarmasını sağladı. Büyük şok yaşayan anne ise iş yeri sahibi ve çalışanları tarafından sakinleştirildi.
“HERKES İLK YARDIM EĞİTİMİ ALMALI”
Olay anı ise iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Dr. Atlı ve işyeri çalışanlarına teşekkür eden anne Özkan, hayatının şokunu yaşadığını söyledi. Özkan, şöyle konuştu:
“Çocuğumun gıda dönemi olduğu için karpuz tattırmak istedim. O sırada emdiğini düşünürken, meğerse karpuz ileriye gitmiş. Panikle çıkması için beline vurdum. Ayrıca çıkarmak için elimi de sokunca daha da ileriye itmişim bilmeden. Aslında yapmamam gereken bir şeymiş. O sırada Allah’tan yan tarafta doktorlar oturuyormuş. Bağırışımla direk geldiler, yardım ettiler. Allah razı olsun. Zaten işletmenin çalışanları çok yardımcı oldular. Çok kötüydü. Ailelerden ricam; Heimlich manevrasını herkes bilsin. Bir şanstı, mucizeydi. Herkes için bu şans olmayabilir. Çocuğum 6 aylık. Yemek yenilen her türlü ortam için de rica ediyorum; herkes ilk yardım eğitimi alsın. Doktor olmayabilirdi ama garson eğitim alsaydı o da yardım edebilirdi. İşletmenin çalışanları da çok yardımcı oldular.
KARPUZ SOLUNUM YOLUNU TIKAMIŞ
Dr. Siahmet Atlı ise, “Arkadaşlarla öğle yemeği için dışarı çıkmıştık. Aslında başka bir mekana geçecektik. Fakat gittiğimiz yer yemeğin geç geleceğini söyleyince başka bir mekana geçtik. Oturduğumuz mekanda yemek yedikten sonra çay içmek için dışarı çıktık. O esnada çocuğun yan tarafta sevimli bir şekilde oynadığını gördüm. Biraz sonra kadının bağırarak dışarı kaçtığını, ‘Çocuğum ölüyor’ dediğini duydum. Çocuğa baktığım zaman morarmıştı. Karpuz yuttu sesini duyduktan sonra direk koşup müdahale ettim. Orada Heimlich manevrası dediğimiz; manevra ile çocuğa müdahale ettim. Çocuk, 2- 3 dakika boyunca yuttuğu cismi çıkaramadı. Çıkaramayınca da bu sefer sırta vurma tekniği değil de bu kez göbekle iman tahtası arasındaki noktaya basarak müdahale etmek istedim. Çünkü müdahalede temel prensiplerden bir tanesi de çocuğa zarar vermemektir. Ona da dikkat etmeye çalıştım. O manevra etkili oldu. Karpuz parçası çıktı, büyüktü. Aileler çocuklarını beslerken, muhakkak çocuğun yaşına uygun besinler verilmesine dikkat etmeleri lazım. Karpuz tamamen solunum yolunu tıkamıştı. Çocukta artık bilinç bulanıklığı gelişmeye başlamıştı. Orada saniyelerin bile önemi fazlaydı. Temel müdahale hemen yapılmasaydı, çocuk için çok sıkıntılı bir dönem olabilirdi. Bizim orada olmamız çocuk için bir mucize oldu. Çünkü orada yemek yeme planımız yoktu. Sonradan oraya geldik. Müdahaleden sonra çocuk tamamen kendine geldi. Herhangi bir şikayeti yoktu. Çocuğu ambulans ile gözlem ve müşahede için ileri bir merkeze sevk ettik. Şu an durumu iyi” dedi.
“PANİK YAPMAMAK GEREK”
Ailelere uyarılarda da bulunan Dr. Atlı, “Doktorluğun ne kadar önemli bir meslek olduğunu bir kez daha kanıtlamış olduk. Toplumumuza da bu mesajı verdiysek ne mutlu. Ailelerimize mesajımız; çocuklarını beslerken özellikle yaşına uygun besinlerin uzmanların önerisiyle yedirilmesi. Çıkan karpuz büyüktü. O karpuzun en az üç parçaya bölünmesi gerekiyor. Aksi halde bu tip olaylarla karşı karşıya gelebiliriz. Sonuçta restoranda bir doktor ya da uzman olmayabilir. Bu konuda dikkat etmeleri lazım. Müdahale şartı da çok basit. Heimlich manevrası ile çocuğun yüzünü elimizle tutup ağzını, boğazını stabilize ettikten sonra ağzı aşağı bakacak şekilde eğim vererek sırtına sürtünür tarzda hamlelerle 5 sefer vurmak lazım. Bunu yaparken çocuğu incitmeden yapmak lazım. Eğer bu yöntemle çıkmazsa, bu sefer hastasının yüzünü çevirip, kafasından tutup göbekle iman tahtası arasındaki 3-5 santim aşağı inecek ya da bastıracak şekilde müdahale etmek lazım. Burada müdahalenin etkinliğini düşüren temel, istemediğimiz olay paniktir. Bu durum insanın felç olmasına bile sebep olabiliyor. Kişi bağırmaya başlıyor, panik ortamı daha da büyüyor” diye konuştu.