Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), 367,52 baz puana inerek 2 yılın en düşük seviyesini gördü. Küresel piyasalarda risk iştahının artmasının etkisiyle varlık fiyatlarında gerileme ve fonlama maliyetlerinde azalış yaşanırken, ABD’de istihdam artışının beklenenden düşük gelmesi, ABD Merkez Bankası’nın roketbahis (Fed) faiz artışlarının sona ermiş olabileceği beklentisiyle tahvil faizlerinde düşüşe neden oldu.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi 12 baz puan düşerek yüzde 4,51 seviyesine geriledi. Ayrıca Türkiye’de yeni ekonomi yönetiminin fiyat istikrarını sağlamaya yönelik adımları kademeli olarak uygulamaya alınırken, Türkiye’nin CDS risk primi düşmeye devam ediyor.
Türkiye ekonomisinin enflasyonla mücadelesine güçlü bir şekilde devam ettiği, bu durumun fiyatlamaları olumlu etkilediği belirtiliyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) geçen hafta politika faizini beklentilere uygun şekilde 500 baz puan artırarak yüzde 35’e çıkardı ve sadeleşme politikasını sürdüreceğini açıkladı.
Ayrıca TCMB, Türk lirasının (TL) payını artırmaya yönelik adımlar ve ihracat kredilerine yönelik kolaylıklar getirerek ekonomiyi roketbahis giriş destekliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yabancı yatırımcılarla olumlu görüşmeler yaptığını belirterek dış finansmana erişimin arttığını açıkladı.
Türkiye’nin dış finansmana erişiminin arttığı bu dönemde, kredi risk priminin düşmesi ülke ekonomisi için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Analistler, TCMB’nin enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığının ve ekonomi yönetiminin yabancı yatırımcılarla görüşmelerinin Türkiye’nin risk algısını olumlu etkilediğini belirtiyorlar.