Ömer Üzen: Rus Ruleti ve Matruşkası

featured

Araştırmacı ve yazar Ömer Üzen, yakın zamana dair Avrupa, Rus ve dünya tarihleri kapsamında tarihsel bazlı nitelik taşıyan Rus Ruleti ve Matruşkası adlı çalışmayı kaleme almıştır.

Fransız lider Napolyon Bonapart’ın 1812 yılı Rusya seferi

Rusların Fransız kontrolündeki Varşova bölgesine saldırısı, Napolyon’un Rusya’ya saldırı gayesine bir neden olmuştur. Fransız lider, Rusya seferi için 600.000 kişilik büyük bir ordu kurarak Rusya’ya saldırmıştır. Fransızlar, Rusya’nın batı bölgesinin bir kısmını işgal ederek Moskova önlerine doğru ilerlemişlerdir. Bu işgal edilen bölgelerde Ruslar geri çekilmişlerdir. Ruslar geri çekilen bölgelerdeki yerleşkeleri yakarak Fransızların ikmal hatlarını zora sokmuşlardır ve Fransızların erzak gibi temel ihtiyaca erişimi de bu nedenle zora girmiştir. Bu zor durum karşısında ele geçirilen yerleşkelerde Fransızlar tarafından yağmalama faaliyetleri baş göstermiştir. Ele geçirilen bölgelerde Rusların saldırıları olmuştur ve Fransızlar bu saldırılar neticesinde kayıplar yaşamışlardır. Fransız ordusunun Moskova  ilerleyişi tüm hızıyla devam etmiştir. Moskova dönemin Rusya’sı için başkent olmamasına rağmen çeşitli yönleriyle önemli bir merkez konumundaydı. 

Nihayet tüm zorluklara rağmen Fransız İmparatorluğu ordusu Moskova’ya girmeyi başarmıştır. Fakat Moskova kenti, Rus İmparatorluğu tarafından alınan stratejik kararla ateşe verilerek yakılmıştır ve bu stratejiyle geri çekilme eylemi gerçekleştirilmiştir. Napolyon Moskova’ya girdiğinde boş ve yakılmış bir kent ile karşılaşmıştır. Napolyon bu manzara karşısında ikmal(erzak/gıda ihtiyacı) hattının daha da zora girdiğini anlamıştır.

Zaten mevsimsel şartlar, Rus saldırıları, savaş boyutu ve baş gösteren salgın hastalıklar nedeniyle ordusunun büyük bir kısmını kaybeden Napolyon daha da zora girerek, Rus İmparatorluğuyla barış görüşmesi için çeşitli temas girişimleri olmuşsa da Ruslar bu girişime olumlu bir yaklaşım sergilememişlerdir.

Tüm bu olumsuz durumlar karşısında Napolyon, Moskova ve işgal ettiği Rus topraklarından geri çekilme kararı alarak geri dönüş yolculuğu için ordusuyla yollara düşmüştür. Bu yollar, ağır kış şartları ve Rus saldırıları nedeniyle birer ölüm yolu olmuştur ve Napolyon ordusunun kalan kısmının büyük bir bölümünde bu yollarda kaybetmiştir.

Napolyon tarafından gerçekleştirilen Rusya seferinin sonuçları;

– Napolyon, kurduğu devasa ordusunun büyük bölümünü kaybetmiştir

– Napolyon, güç ve liderliği açısından zirveyi yaşadığı dönemin yerini düşüş ve gerileme dönemine bırakmıştır

– Dönemin Fransız İmparatorluğu, gücünün büyük bir kısmını kaybetmiştir

– Rus İmparatorluğu, Fransız İmparatorluğunun doğusundaki bazı bölgeleri ele geçirmiştir.

Nazi Almanya’sının Lideri Adolf Hitler’in, 1941 Yılı SSCB(Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği)/Rus Harekâtı

Nazi Almanya’sının lideri Adolf Hitler, 1939 yılında Polonya’yı işgali sırasında Sovyet Rusya lideri J. Stalin ile saldırmazlık antlaşması yapmıştır. Bu antlaşma çerçevesinde Polonya toprakları Nazi Almanya’sı ve Ruslar tarafından paylaşılarak işgal edilmiştir. Bu işgal sonucunda İngiltere ve Fransa devletleri kısa bir süre sonra Nazi Almanya’sına savaş ilan etmişlerdir. Bu savaş ilanları sonucunda savaş alanı büyük bir alana yayılarak küresel özellik kazanmıştır.

Hitler, başta Fransa olmak üzere Avrupa’nın büyük bölümünü kontrolü altına aldıktan sonra Sovyet Rusya ile yaptığı saldırmazlık antlaşmasını rafa kaldırmıştır. Hitlerin emriyle Alman Nazi orduları ve Mihver Devletlerine bağlı ordular, hiçbir uyarı yapmadan ansızın bir gün sabaha karşı Rus topraklarına girmeye başlamasıyla savaş başlamıştır. Bu savaş, 22 Haziran 1941 tarihinde başlamıştır. Harekatın adına Almanlar tarafından Barbarossa Harekâtı adı verilmiştir. 2. Dünya savaşı bloğundaki Mihver devletlerinin ordularının da katılımıyla ve bu blokta yer alan Almanların öncülüğünde harekât başlatılmıştır. Bu harekata 4,5 milyonun üzerinde asker, yüzbinlerce motorlu ve zırhlı araçlar gibi çeşitli ve çok sayıda askeri araç kullanılmıştır. Bu nitelikleri bakımından tarihin en geniş çaptaki askerî harekâtı olarak nitelendirilmektedir.

Hitler’in Sovyetler Birliği’ne saldırısı; çeşitli amaç, hedef ve nedenleri barındırmaktadır. Bu amaç, hedef ve nedenlerin arasında en çok öne çıkan noktalar; Sovyetler Birliği’nin sahip olduğu önemli enerji kaynakları gibi kaynaklara erişim, sahip olunan zengin hammaddeye erişim, bu kaynaklar ve hammaddeye erişim neticesinde Alman Nazi ordularının daha güçlü seviyeye getirilmesi planlamasının hedeflenmesi, Alman demografik yerleşim alanlarının daha doğu noktalara yani Sovyetler Birliğinin batı noktalarına doğru yayılması ve kurulması planlamalarının hedeflenmesi, ABD devletinin Nazi Almanya’sı karşısında savaşa girme ihtimaline karşı  Sovyet topraklarında bulunan zengin hammadde ve kaynaklara erişimin sağlanması neticesinde Alman Nazi ordularının ABD devleti karşısında daha da güçlendirilmesi gibi noktalar en çok öne çıkan amaç, hedef ve nedenler arasında yer almaktadır.

Bu girişilen harekât kapsamında ve neticesinde Alman Nazi orduları ve Mihver Devletler orduları, Sovyetler Birliği’nin batısında yer alan bölgelerinin büyük bir bölümümü işgal etmişlerse de oluşan mevsimsel şartlar ve Sovyet ordularının çeşitli saldırıları, direnişleri karşısında ağır askeri zayiatlar vererek çekilmeleriyle sonuçlanmıştır. Alman Nazi orduları ve Mihver Devletler ordularının çekilmeleriyle sonuçlanmasının dışında bu orduların büyük oranda güç kaybetmeleri, yaşanan bu güç kaybı nedeniyle Mihver Devletlerinin 2. Dünya savaşını kaybetmelerinin önemli nedenlerinden olmasına ve Sovyet karşı taarruzunun başlaması gibi sonuçları da doğurmuştur.

Hitler öncülüğünde girişilen bu harekât sırasında Ruslar, Napolyon’un 1812 yılındaki Rusya seferine benzer bazı politikaları ve taktikleri uygulamışlardır. Ruslar bu politikaları ve taktikleri arasında, çekildikleri alanlarda bulunan yerleşkelerini ateşe verme gibi imha etme uygulamaları neticesinde düşman kuvvetlerinin ikmal hatlarına büyük çaplı zararlara yol açarak düşman kuvvetlerinin güç kaybetmelerine neden olmuşlardır.

Napolyon ve Hitler’in Yaşadıkları Ortak Kader(Kâbus)

Napolyon ve A. Hitler’in Rusya harekatları; kendi liderlikleri dönemlerinde otorite ve güç bakımından yaşadıkları zirveler, Avrupa’nın büyük bir bölümünü kısa sürede egemenlikleri altına almayı başarmaları ve bu egemenliklerinin sonrasında Rusya bölgesine giriştikleri askeri harekatlar neticesinde hezimete uğramaları, her iki liderinde tarihin devasa ölçekteki ordularıyla Rusya harekâtına girişimleri gibi  noktalarda büyük benzerlikler taşımaktadırlar. Bu harekatlar/sefer neticesinde yaşanılan önemli güç kayıpları nedeniyle her iki liderinde sonlarının oluşmasında ya da önemli otorite kayıplarına ön ayak olmuştur.

Bu her iki askeri harekatın neticeleri doğrultusunda; Rusların bu harekatlara karşı gösterdikleri yüksek yoğunluklu direnişleri(savaş direnişi, savaşma metotları, açlığa direniş vb.) ve uçsuz bucaksız diye adlandırılan Rus topraklarındaki sürprizlerin(mevsimsel koşullar, düşman kuvvetlerinin ikmal hatlarının zayıflamasına dönük Rus eylemleri vb.) bu askerî harekâtlarda başarısızlıklara yol açmaları nedeniyle bu çalışmanın adına “Rus Ruleti ve Matruşkası” adı verilmiştir.