Pasif İçicilik, Akciğer Kanseri Riskini Yüzde 24 Artırıyor

featured

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği İç Anadolu Bölge Temsilcisi ve Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Klinik İdari ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Serdar Karakaya, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla yaptığı açıklamada, akciğer pusulabet kanserinin dünyada en sık görülen ikinci kanser türü olduğunu ve her iki cinsiyette kanserden ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer aldığını vurguladı.

Karakaya, sigara kullanımının akciğer kanserinin en yaygın sebebi olduğunu ve tütün kullanımının vakaların yüzde 85-90’ından sorumlu olduğunu belirtti. Ayrıca son dönemlerde yaygınlaşan elektronik sigara kullanımının da akciğer kanseri riskini artırdığını söyledi.

Pasif içiciliği de vurgulayan Karakaya, pasif içiciliğin akciğer kanseri riskini yüzde pusulabet giriş 24 oranında artırdığını ifade etti. Bu nedenle pasif içiciliğin ciddi bir sağlık tehlikesi olduğunu vurguladı.

Dumanın aktif içici dışındaki kişiler tarafından solunmasının “pasif içicilik” olarak isimlendirildiğini belirten Karakaya, son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla pasif içiciliğin çeşitli hastalık ve ölümlere neden olduğunun ortaya konduğunu söyledi.

Karakaya, tütünün yanması ile ortama yayılan yan akım ve sigara içen kişi tarafından solunan ana akım olmak üzere iki tip duman oluştuğunu açıkladı. Çevresel tütün dumanının, sigara kullanmayanlar için ciddi bir sağlık tehlikesi olduğunu belirtti. Bilimsel çalışmaların, pasif içiciliğin kanser, kalp-damar hastalıkları ve inme gibi ölümlü hastalıklara yol açtığını ve mevcut sağlık sorunlarını alevlendirdiğini gösterdiğini belirtti.

Karakaya, sigara dumanına maruziyetin ev içi hava kirliliğinin en önemli nedeni olduğuna işaret ederek, sigaranın kapalı ortamlarda tüketilmemesi gerektiğini vurguladı.

Son dönemlerde akciğer kanseri tedavisinde önemli gelişmeler olduğunu da sözlerine ekleyen Karakaya, hedefe yönelik tedavi ve immünoterapi yöntemlerinin sağkalım oranlarını artırdığını ifade etti.