Koronavirüs pandemisi sırasında aşı olmayı kabul etmeyen ve haftada iki kez istenen PCR testini yaptırmayan Kazım Uzun, İstanbul’da özel bir firmada çalışıyordu. 2021 yılında tazminatsız olarak işten çıkarıldıktan sonra şirkete dava açtı.
Mahkeme süreci sonuçlandırdı ve çalışanın davranışını Anayasa’ya uygun buldu. Gerekçe olarak Anayasa’nın 13. maddesi gösterildi. Bu madde, temel hakların sadece kanunla sınırlandırılabileceğini belirtir.
Tüketiciler Birliği Hukuk Komisyonu Başkanı Mehmet Emre Sert, konuyla ilgili olarak, “Anayasa’nın 13. maddesinde temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla nosbahis sınırlanabileceği, işverenin genelgeye dayanarak aşı ve PCR testi yaptırması yönünde bir talepte bulunabileceği yönünde gerekçe sunmuştur. Diğer taraftan Anayasa’nın 17. maddesinde ise kanunda yazılı haller ve tıbbi zorunluluklar dışında kişinin vücut bütününe dokunulamayacağı ifade etmiştir” dedi.
Mahkeme kararında, işverenin haklı nedenle işten çıkarma sebebinin olmadığı sonucuna vardı ve firma 21 bin lira tazminat ödemesine mahkeme kararıyla hükmetti. Bu karar, istinaf mahkemesi tarafından onaylandı ve kesinleşti.
Bu dava, pandemi döneminde işten çıkarılmış çalışanlar ve aşı veya test uygulamalarına karşı direnen bireyler arasında benzer davaların öncüsü olabilir ve işverenlerin bu tür durumları iş kanunları ve Anayasa çerçevesinde ele alması nosbahis giriş gerektiğini gösteriyor.
