Rusya Devlet Başkanı Putin, Tüm Dünyaya Meydan Okudu

featured

Ukrayna’nın doğusunda bulunan Donbas bölgesinde Donetsk ve Luhansk’i resmi olarak tanıyan Rusya Devlet Başkanı Putin, yeni yaptığı açıklamasıyla dünyaya resmen rest çekti. Putin, “Minsk Barış Anlaşması artık yok” ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Putin, dün yaptığı tarihi konuşmayla Ukrayna’nın doğusunda Donetsk ve Luhansk bölgelerini resmen tanıdığını duyurmuştu. Bu gelişmelerin ardından başta NATO ülkeleri olmak üzere peş peşe kınama mesajları yayınladı.

“UKRAYNA’NIN NATO’YA KATILMASINA KARŞIYIZ”

Krizle ilgili yeni açıklamalarda bulunan Putin, “Biz Ukrayna’nın NATO’ya katılmasına karşıyız. Bu bizim için tehdit anlamına geliyor. Bu konuyu pek çok kez dile getirdim. Bu bağlamda pek çok kişi batı başkentlerinde bundan bahsediyor. En iyi çözüm bu konuda batılı mevkidaşlarımızın mevcut Kiev yetkilileri ile görüşmesi ve NATO’ya katılmasının engellenmesi olacaktır.” ifadelerini kullandı.

“MİNSK ANLAŞMASININ ARTIK GEÇERLİLİĞİ YOK”

Minsk Barış Anlaşması hakkında da konuşan Putin, “Buradaki durum neler yapılması gerektiği çerçevesinde bizim düşüncemize göre bu süreç uzun soluklu olarak bizim açımızdan çözümlenmekte ve askeri olarak da atılan adımlar bize gizli ve gerçekleşebilmekte. Bu çerçevede Kırım ve Sivastopol bölgesinde olan bir süreç de söz konusu. Bu süreçler bazı açılardan benzerlikler taşımakta. Oradaki insanların silah gücüyle zorlanmaması gerekmekte. Bu kararların kabul edilmesi referandum ve demokrasi süreçleriyle gerçekleşebilir. Ukrayna’nın NATO’ya kabul edilmesi süreci etrafında görüşülen konular bunlar. En iyi çözüm meslektaşlarımız için ve bütün yetkililer NATO’nun genişlemesiyle ilgili konular ele alınmalı. Daha fazla gerçekçi tutum Minsk Antlaşması’nın gerçekleşmesi süreciyle de ilgili olabilecektir. Minsk antlaşmalarının artık geçerliliği yok. Donetsk ve Lugansk’ı tanıdık.”

Sözlerinin devamında Putin, şu ifadelere yer verdi:

“Sovyet döneminden beri Ukrayna nükleer yetkinliklere sahip. Nükleer güçleri var ve nükleer sektörün oldukça güçlü olduğunu görüyoruz. Oldukça kolay biçimde nükleer silah edinebilirler. Diğer ülkelere kıyasla çok hızlı nükleer yetkinliklerini arttırabilirler. Yalnızca uranyum geliştiremiyorlar. Bu teçhizatla ilintili bir konu. Bu sorun görece hızlı çözülebilir. Potansiyel nükleer silahlar Ukrayna’da geliştirilebilir. Eski sovyet füzeleri de hedeflerine kolaylıkla ulaşabilir. Bu Ukrayna sektörü için nükleer silahları oluşturmak son derece kolay. Bu stratejik bir tehdit anlamına geliyor Rusya’ya yönelik olarak. Biz bunu göz önünde bulundurmalıyız.

Öncelikle Rus birliklerini iki cumhuriyetin daha içlerine sokacağım demedim. Senaryoları öngörmek kolay aslında. Alanda, sahalar neler olacağını öngörmek kolay. Bu sorunlar güçle çözülebilir mi, buna bakacak olursak şunu söylemem gerekiyor, iyi güçlerin savunmasız olmaması lazım”

MİNSK ANLAŞMASI NEDİR?

Minsk Protokolü, Ukrayna’nın Donbass bölgesindeki savaşı durdurmak için Ukrayna, Rusya Federasyonu, Donetsk, Luhansk ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) temsilcileri tarafından 5 Eylül 2014 tarihinde imzalanan bir anlaşmadır. AGİT himayesinde Belarus’un Minsk kentinde yapılan kapsamlı görüşmelerin ardından imzalandı.

Donbass’taki çatışmayı durdurmak için daha önce yapılan çok sayıda girişimin ardından gelen anlaşma, acil bir ateşkes uyguladı. Protokol, Donbas’taki savaşı durdurmayı başaramadı ve bunu 12 Şubat 2015’te kabul edilen Minsk II adlı yeni bir tedbir paketi takip etti. Minsk II de çatışmayı durduramadı, ancak Minsk anlaşmaları, Normandiya Formatı toplantısında kararlaştırıldığı gibi, çatışmaya gelecekteki herhangi bir çözüm için temel olmaya devam ediyordu.