Fenerbahçe ile yollarını ayıran Emre Belözoğlu, kendisi hakkında FETÖ iddialarını ileri süren Ümit Özat’a beş kuruşluk manevi tazminat davası açtı. Belözoğlu’nun avukatı tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, Ümit Özat’ın istediği başarıyı elde edemediği için asılsız iddialar ve dedikodularla suni gündem yaratarak adından söz ettirmeye çalıştığı ileri sürüldü.
Eski futbolcu ve teknik adam Ümit Özat, Fenerbahçe’nin eski teknik direktörü Emre Belözoğlu hakkında FETÖ iddialarında bulunmuştu. Ümit Özat’ın bu iddialarının ardından Belözoğlu’nun avukatı açıklama yaparak hukuki haklarını kullanacaklarını söylemişti. Emre Belözoğlu’nun avukatı Mahir Işıkay bugün Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dilekçe ile Ümit Özat’a beş kuruşluk manevi tazminat davası açtı.
“ÖZAT İSTEDİĞİ BAŞARIYI HİÇBİR ZAMAN ELDE EDEMEDİ”
Avukat Mahir Işıkay mahkemeye sunduğu dilekçede, Emre Belözoğlu’nun kariyerinin başarılarla dolu olduğunu ancak Ümit Özat’ın hiçbir zaman istediği başarıyı elde edemediğini, görev aldığı her kulüpten sorunlu olarak ayrıldığını belirtti. Ümit Özat’ın istediği başarıyı elde edemediğinden diğer futbolcu ve teknik direktörler hakkında ortaya asılsız iddia ve dedikodu attığı iddia edilen dilekçede, “Suni gündemler yaratarak gündemde olma ve adından söz ettirmek gayesinde olmuştur. Emre Belözoğlu’na yönelik FETÖ’cü olduğuna dair yalan hakaret ve iftira içerikli beyanlarda bulunmuştur” ifadeleri kullanıldı.
“DEMOKRASİ NÖBETİNE KATILDI”
“FETÖ’cü” iftirasının kişinin içsel huzurunu bozduğuna değinilen dilekçede, “Ancak mağdur kamuoyuna mal olmuş bir kişi olması halinde toplum içindeki saygınlığı da telafisi imkansız şekilde zedelenecektir. Davalının FETÖ’cü iftirası attığı müvekkilim Emre Belözoğlu 26 Temmuz 2016 tarihinde Kısıklı’daki demokrasi nöbetine katılmıştır. Burada yaptığı konuşmada Fetullahçı yapıya terör örgütü demekten bir an bile tereddüt etmemiş ve bunu yüksek sesle dile getirmiştir” denildi.
“AMAÇ, HAKSIZ OLDUĞUNU ORTAYA KOYMAK”
Dilekçenin sonuç kısmında dava değerinin 5 kuruş olduğunu belirten Avukat Mahir Işıkay, “Dava değerinin müvekkilin uğradığı zararı karşılamayacağı açıktır. Ancak burada amaç davalının söz konusu asılsız iddialarına, hukuka aykırı fiillerine son vermek, davalının haksız olduğunu ortaya koymak ve davalının bir müeyyide (yaptırım) ile karşılaşmasını sağlamaktadır” denildi.